Merkeze evcil hayvan arkadaşlarımızı aldığımız bir yaklaşımla her davranışımızın temeline saygıyı koyduk. Onların ihtiyaçlarına duyduğumuz saygıyı da onlara gerçek doğalarına en saygılı beslenme biçimini sunarak gösteriyoruz. Onların sahibi değil, onların insan ormanında yaşamlarını kolaylaştıran rehberleri, vasileri olduğumuza inanıyoruz. İstanbul Göktürk’te doğan markamızla öncelikle Göktürk’te bir WunderBarf sürüsü kurmayı ve bu sürünün gücüyle ideallerimizi tüm hayvanseverlere ulaştırmayı amaçlıyoruz ki daha fazla hayvana daha doğru rehberlik edebilelim.
Daha sağlıklı bir yaşam için harcanan paranın da bir masraf değil, bir yatırım olduğunun bilincindeyiz. Ürünlerimizi hazırlarken en çok hayvan dostlarımızın ihtiyaçlarını gözetiyoruz. Onlara daha az veterinere ihtiyaçları olacakları bir hayat, sizlere ise daha az sağlık harcaması yapacağınız bir düzen getirmek için çalışıyoruz. Daha pahalıya alınan daha kalitesiz kuru mama içerikleri yerine mevsiminde kullanılan et ve sebze kaynakları ve mucize gıdalar ile donattığımız mamalarımızla saygılı ve sağlıklı bir gelecek inşa ediyoruz.
Biz hayatlarımızı Luna ve Peri ile birleştirirken o hiç de hoş olmayan gerçeğin bilincindeydik. Bahsetmesi bile can sıkıcı ama onların ömürleri ne yazık ki bizlerden çok daha kısa. Öyle ki bir insan ömrüne belki 5 belki 10 tane başka hayat sığabiliyor. Aynı zamanda bu gerçek, onlarla birlikte geçireceğimiz zamanları daha değerli kılmak için bizi motive eden en önemli unsur. Öte yandan biz de bu zamanı elimizden geldiğince, gücümüz yettiğince uzatmak istiyoruz.
Dünyanın en büyük şeker, çikolata firmaları, paketli gıda üreticileri, en büyük FMCG şirketlerine hiç de farkında olmadan emanet ettiğimiz dostlarımızda kalp, eklem hastalıkları, alerjiler, iç hastalıklar, obezite hatta kanser vakaları her geçen gün rekorlar kırarak artıyor. Dünyanın en büyük firmalarının kuru mama üretiminden sonra artık veteriner kliniklerine, tanı merkezlerine, kedi köpek sağlık sigortası şirketlerine de sonsuz kaynaklar aktarıyor olmasının bir tesadüf olmadığının farkındayız. Biz bu düzene karşı hiç bir şey yapmadan daha fazla duramaz, sessiz kalamazdık.
Çıktığımız bu yolda bize köpeklerle saygı ve güven üzerine kurulu bir dünyanın mümkün olduğunu gösteren, köpek gözlerimizi açan, köpekçeyi anlamayı ve köpekçe konuşmayı öğreten KKA’ya çok teşekkür ediyoruz. Köpeklerde sağlıklı beslenmeyle ilgili 40 yıldır bitmek bilmez araştırmalarıyla bizi aydınlatan ve BARF beslenmenin ilk profesyonel temsilcilerinden olarak nice köpek dostu bilim insanına yol gösteren DR. IAN BILLINGHURST’a (The BARF Diet: Raw Feeding for Dogs and Cats Using Evolutionary Principles ve Give Your Dog a Bone: The Practical Commonsense Way to Feed Dogs For a Long Healthy Life) çok teşekkür ediyoruz. Barf mama üretiminde bize tecrübesiyle ışık tutan ve hem geliştirdiğimiz formüllerde bize yardımcı olan DR. CONOR BRADY’e (Feeding Dogs: The Science Behind The Dry Versus Raw Debate) çok teşekkür ediyoruz. Çiğ beslenmeye katılacak küçük ama en önemli dokunuşlarda rehber aldığımız, farklı bakış açıları ve paylaştığı fikirleriyle bizlere mamamızı hastalık önleyici bir besin kaynağı yapmamızda bize destek olan DR. JUDY MORGAN‘a çok teşekkür ediyoruz.
Hayatlarımıza daha önce giren kedi ve köpek arkadaşlarımız Rusty, Daisy, Aylin, Sezar ve şu anda çekirdek sürümüzün üyeleri Luna ve Peri’ye bize daha insanlar olmamız için verdikleri bu fırsat için sonsuz teşekkürler. Ve son olarak büyük Wunderbarf sürümüzün üyeleri ve mamamızın ilk müdavimleri Maça, Oliver, Puf, Athena, Karamel, Max, Mamba, Rocky, Pia, Mia, Pablo, Mike, Marlo, Zeze, Zoe, Paşa, Lokum ve onlara sağlıklı hayatın kapılarını açtıkları için insan arkadaşlarına çok teşekkür ederiz.
Emirhan & Gizem